Nisan 13, 2009

Ozy'nin Huzur Tanımı

Dün günlerden pazardı. Yorucu, çok ama çok yoruycu bir vize haftasını daha devirmenin verdiği yorgunluğu atmaya çalışıyorum üç gündür. Peki yetti mi? Tabi ki hayır. İster bir hafta ev tembelliği izni versinler yine atamam o yorgunluğu. İnsan hem yorgun hem tembel olunca.. Yetmez. Yetemez. Gün ışığını görene kadar not çıkarmalar, yazmalar, çizmeler, bilgisayar karşısında sızlamaya başlayan gözlerle savaşmalar, sırta yapışan mideye acımalar.. Bir de değse üzülmeyecem. Ama nerde..

Vizelere hazırlanırken, pardon vizelerle çırpınırken, kendim için yaptığım tek şey zamanı çabuk geçirecek, beni motive edecek cümleler kurmak oldu. Peki geçti mi daha hızlı? Hayır (: Yorulduğum her dakika daha bitiş sonunda kendime ödül olarak hazırladığım listemdeki işlerin sayısı arttı da arttı.

Önce evde 48 saat boyunca yemek yemeden, aralıksız uyumak sözü verildi kendime. Ara ara uyanıp, saate bakmadan, zaten kapatılmış olan cep telefonuma gelen mesaj ve çağrıların sahiplerini, sayısını merak etmeden tekrar uyumak.. Ev faslı bitince de..

Dinlenmem ve demlenmem bitince evi, yatağı öylece bırakıp sırada dışarıya çıkmak vardı listede. Çıktık da. Arkdaşlarla toplanıp ve bir türkü bara gittik. Güzel geçmedi. Çook güzel geçti. çünkü şemmame ve mircan oyunlarını kaptım sonunda! Burdan ilgilenenlere söylüyorum. Kursa filan hiç gerek yok. Hiç ama hiç bilmediğim oyun esnasında hiç düşünmeden çıktım piste arkadaşla. Hem kime rezil olacaktım ki? (: Birkaç tur fütursuzca dönmeler, saçmalamalar, anlamsız adımlar. Sonrasında tam oldu dedim. Oyun bitti. Gecenin başında karşıma çıkan tesadüfü buraya yazamayacağım. O ayrı bir yerlerde yazıldı ilgili arkdaşlara, dostlara forwardlandı. Tüm günümü hatta haftamı etkileyecek bu tesadüf için sadece şunu yazabilirim burdan. "Dua ederken artık dinlendiğimi daha iyi biliyorum.."

'Tesadüf' kavramımı değiştiren bu olayın cereyanı hala bitmedi. Yakında o da biter geçer ve gider.

Geriye kalansa ozy'nin Huzur tanımıdır:

Yorgun bir sınav haftasının daha sonrasında sadece ve sadece bir minder isterim. O minderde ve hemen başucumdaki sobanın dibine kedi gibi kıvrılasım gelince de yanında tarçınlı fındık parçalı kurabiyemin tadını çıkarasım gelir.
İşte yeryüzünde sadece Öznur için yeterli ve de geçerli olacak bir 'huzur' tanımı. Kurabiyemde tarçın olmazsa eksiktir o huzur. Ha unutmadan. Bir de kurabiyelerim kalp şeklinde ve de kocamanlarsa değmen keyfime.

ozy'den sınav yorgunlarına gelsin efendim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder