Ağustos 06, 2012

Nostaljik yeşil ceviz kırmaca & dondurma yemece

2 gram yeşil ceviz içi yeme uğruna katlanılan eziyet.. Ama en minik parçayı çıkarmaya çalışması bile bi terapi gibi.. Sonrasında oluşan görüntü ise bu. 2 gram yiycem diye 2 hafta bu ellerle gezecek olmak:)
Keyifle & afiyetle..



Bu da çocukken "her yazın her ay başında" gidilen çook eski meşhur dondurmacı Süleyman Usta'nın yeri.. Süleyman Usta rahmetli oldu.. Ama güzel dondurmasını oğlundan yeme şansımız var. Aynı lezzetle üstelik.

Adres: PTT Yanı. Hemakip mağazasının solundaki pasaja girin. Karşınıza çıkacaktır. Mado, Abdullah Usta tarzı şık mekan aramayanların tercihi. Ha bi de dondurmadan anlayanların ;)
Afiyetle..

Temmuz 24, 2012

Erzincan-Malatya Yolu Güncesi

Günlerden yolculuk. Yani cuma.. Umursanmaz bel ağrıları eşliğinde Malatya'ya gitme aşkı ve yorgunluğu bir arada. Ama karmakarışık, ama mutlu, ama çaresiz, ama özlemiş..

Bugunu tek güzel kılan şeyse gideceğim yer şu anda. İçimdeki karamsarlık ve endişeyle kendimi zamana bıraktım. Hayırlısı diyorum. Ve tam Munzur'dan geçerken yineliyorum:

"bu böyle yarım kalmayacak"..

Haziran 10, 2012

Tuza Banıp Yüz Ekşitmece

                                         

Malatya'da bahar..

Ya da Malatya dışında baharı karşılıyorsanız bir Malatyalı için en üzücü tarafı kayısının o çağla dediğimiz yeşil halini tuza banıp banıp yiyememe durumudur. Küçükken güzeller güzeli köyümde bahar ayındaki dolaşış şeklim yukarıdaki resimdeki gibiydi hep.. En yeni alınmış tişörte (ki o zaman penye derdik biz), o penye sarkarcasına çağlalar doldurulup köyde, kapıda, harıkta o şekilde dolanılırdı. Bir elimizle penye ucundan tutulup bir elimizle de büyük bir hazla çağla yenirdi ki sulu sulu, şapır şupur, yüzü ekşite ekşite:)) Şimdi öyle yesem iğrenç olurdum heralde ama o zaman değildik. Tatlıydık. Çocuktuk:)

Ünivrsitede öğrenciyken ise Malatya dışında okuyan bir öğrenci olarak bir alo ile -babama ya da arkadaşlara biraz acımtrak bir konuşma ile- otobüse verdirirdim en kocaman poşet dolusundan. Ama şimdi Erzincan'dayım. Bu sene her haftasonu süregelen gidişlerde bolca yendi, hiç özlenmedi neyse ki. Ancak bir şey dikkatimi çekti. Çocukluğum dahil tüm evrelerimde ben Malatya'da yolda, bahçede, kenarda dizili ağaçlarda boyumdan bir zıplama mesafesi uzaklığında dahi hiç çağlaya rastlayamazdım. Herkes Malatyalı, hemen hemen herkesin bahçesi, kayısısı olur ama yolda görüldü mü affedilmezdi o çağlalar! Okul yolunda gidip gelirken hatırlarım, en uzunumuz zıplardı ki genelde en uzunumuzla en kısamız arasındaki boy farkı da bir karışı geçmemekle beraber bu da "bir avuç daha fazla kayısı"ya tekabül ederdi. Malatya'da çağla bulamazsınız iki insan boyu uzunluğundaki dallara kadar. Erzincan'da ise alt dallar dolu doludur. Burası kayısı memleketi olmadığı halde. Ben de her sabah yürüyerek işe gidiş gelişlerimde parmağımın ucuna dahi yükselmeden aşırıyorum kahvaltı sonrası. Keyifle:)

Bu resim de 2010 baharından kalma. Her bahar gelen ani bir çağla krizi ile gecenin bir yarısında bahçeden aşırılmışlardı. Bitirme tezi bitirememe sırasındaki karın ağrıma iyi gelsin diye de keyifle yenmişti..

Afiyet & keyif dilerim.. Ama tuzla!







Nisan 18, 2012

Allah'ın Çorum'unu Gittim, Gördüm, Utandım,Geldim..

Başlık özet geçiyor sanırım.. Çalışmakta olduğum kurumun bünyesindeki birimlerden birinin eğitimi vardı. Çok sevgili ve çok sayıdaki tecrübeli eş, dost, akraba ve bilumum kıdemli memurun "ne eğitim var yok git, eksisi olur; artısı olmaz" şeklinde zihnime verdikleri gazla başvurdum ben de. Eğitim için Antalya, Ankara gibi gidilebilitesi yüksek yerlerin hayalini kurarken Çorum'da olacağı haberi geldi. Bir deyim vardır hani. Çorumluluar için. Ben onu sadece Çorum ilinin kendisi için kullanmıştım, içinde yaşayanları katmayarak.. Beklenti çok düşüktü. Eğitim sonunda bir akşam çıkıp eğleniriz planlarına "Çorum'da da ne eğlenilir, nereye gidilecekse, bik bik" gibi içseslerim eşliğinde katılıyodum. Ta ki gidip görene kadar. Çorum dediğiniz yer öyle Yozgatla Çankırı gibi iller arasında anılır gibi değilmiş. Bu benim hem şahsi düşüncem, hem de eğitimde tanışma fırsatı yakaladığımız oranın yerlisi olan arkadaşların kendi beyanlarıdır.

Bi kere bir kültürü var. Yemek kültürü. Bunu Erzincan'da göremeyen ben, Çorum'da tattım. Sirkeli cacık yedim mesela. Ve ileride eşe dosta yapılacaklar listemde ilk 5'e girdi bile. İskilip dolması yendi bir de. Tek kelimyle bittim. Normalde yeni tatlara kapalı olan damak tadım hemen sevdi bu yemeği de. Bir de Çorum yöresel yemeklerinden Çorum Aşı var. Anlatmayayım ben. Gidin yiyin gelin en iyisi siz. Bu arada bizi doğru restorana yönlendiren eğitmenimiz Engin Bey'in katkılarıyla doğru yerde doğru yemekleri yemiş olduk. Eski bi konak olan restoranın her odası farklı renklerde kanaviçe ve divanlarla tasarlanmış, oda adı olarak da o rengi almış. Kanaviçeden tablolar, tahta dolaplar, fonda çalan güzel bir müzik ve loş bir ışık ile yemek keşfi ve feyzi gerçekten güzeldi.






Sonuç olarak, Ankara ve henüz benim de görmediğim ama çok güzel yorumlar aldığım Samsun'a çok kısa mesafede olan Çorum'u küçümsememenin yanı sıra bir de gidin görün derim. Olumsuz hava şartları ve eğitim yoğunluğundan dolayı gidememiş olduğumuz Hattuşa, Alacahöyük ve şu an adını hatırlamadığım manzarası güzel birkaç yeri de dahil eden bir gezi planına girilebilir bir şehir..

Bu arada burdan Yozgat ve Çankırılılar da kızmasın:) Genel bir intiba bu malesef ki Çorum eğitiminden sonra bu iki il için yanılıyor olma ihtimalimiz de var sonuçta..

d.n: Çorum'a gidip de Çorum leblebisi getirmeyen/yemeyen 4 kişilik ekibin bir parçasıyım.. Evet..

Şubat 24, 2012

"I am happy"

Bugün çok mutsuzum. Sivilcem çıkmış. Saçlarım istediğim lülelerini almamış. Birazcık kilo almışım. Gözlerimin altı yorgun görünüyo. Falan filan.. Derken bi videoya rastlanır. İzlenir. Utanılır. Ve o sivilceler, o fazla bikaç kilo ve lüleler sevilir. Fazla söze gerek yok. Ben bi utanıp, düşünüp geliyorum..

Buyrun video.

http://www.zapkolik.com/309723/hayatindan-mi-sikildin-izle-o-zaman.html

Şubat 21, 2012

En Sevimli Çekiliş:)

http://balkopugutasarim.blogspot.com/2012/02/bu-kimin-olsun.html?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+BalKp+%28%21++++++++++++Bal+K%C3%B6p%C3%BC%C4%9F%C3%BC++%E2%99%A5%E2%9C%BF%E2%99%A5%29

Bu linkte sevgili balköpüğünün müthiş sevimli fotoğraf makinesi için bi çekiliş şansı var herkese.. Yapmanız gerekenler postun devamında yazıyor zaten. Ben üstüme düşeni yaptım. Şimdi oturup şansımı bekliyorum:)

Herekese bol şans, bol fotoğraflı günler! 
Çekin&Çekinin:)

Ocak 03, 2012

Geleneksel '2'.Yeni Yıl Dilek Listesi:)



Geleneksel "yeni yıldan neler istiyorum" baslıklı konumuzu henüz işlememiş olmanın verdiği 'yeni yılın ilk üşengeçliği' hareketine bu yıl da kaldığım yerden devam ediyorum ve giriş yapıp akabinde listemi sunuyorum:

  1. IPAD!
  2. Iphone
  3. Tablet
  4. Singer Quantum Futura CE350 Dikiş Makinesi
  5. İspanyolca'ya kaldığın yerden (en başından) devam edebilite
  6. Tel. En görünmezinden!
  7. KPDS >=86 (üniversite bittikten sonra gelen gereksiz hırs)
  8. KPSS>=90 ki Erzincan'ı terkedebileyim.
  9. Profesyonel fotoğraf makinesi
  10. Saçlarım yerleri süpürsün. Kocaman olsunlar.
  11. Yan flüt. Bilemedin kaval, mey.. Üflerken iç titreten bi enstrümanı öğrenme arzusu harekete geçsin
  12. Şeker kız Candy- serisi. Eksiksiz!
  13. Bir mucize olsun bana ve ben kitap okuyamadan uyuyamayan bir kız oluvereyim!
  14. Aşk, aşk, aşk! En asabisinden:) en sadakatlsinden ve esmerinden:)
  15. Bu listeyi 15'a tamamlama takıntım 2011'de de bitmedi. 2012'de bitsin!
İşte böyle 2012.. Bence çok şey istemiyorum senden. Ha bi de efendi gibi gel, canımı yakmadan, usulca git. Ki ben de seni gülümseyerek hatırlayayım ileride..

Bunlar benim kişisel, bencilce isteklerimdi. Dünya için, ailem için, dostlarım için de var tabi ki.

Cananımın Umut Aras'ı erken geldi. Sabırsız çıktı minik sıpamız. Artık o camdan çıkıp ana kucağına dönsün lütfen! En 'ilk' gülümsemeleriyle..

Bu arada 2012nin ilk ayında ilk haftasında dostumun doğumuna girecek olmanın verdiği heyecanı geçemiycem.. Sanırım doğumu bırakıp benimle ilgilenecekler. Keza doğum bahsi bile benim dizlerimin bağını çözebiliyor.. Hayırlısı:)

Pinom'a aşk, Miniğim'e atama, Pınarım'a eş durumundan tayin, Eylemim'e de en bol çiçekli, çukulatalı bi düğün pastası diliyorum!

Depremsiz
Selsiz
Roketsiz
Battaniyelere sarılmış cesetsiz
barış içinde huzurla olalım..


Benim için ilk 2günün pek de sevimli geçmediyse de 2012.. Hala umudumsun:)

Sevgiler ozy'den.. El yapımı bi kalp ile:)