Şubat 23, 2010

Kaçak dönmüş

Utanıp da bakmadım bile en son ne zaman yazdığıma. Az çok tahmin ettiğim için. Bakamadım. Ama kızdım kendime, merak etme blog izleyicisi. Bir daha olmayacak. Hayır yani gören de zorla açtığımı zannedecek blogu. Derdim ne ki yazmıyorum. Neyse. Artık buralardayım.

Şu sıra Ankara'dayım. Döndüm dolaştım geldim yine koşarak kaçıp kurtuldum dediğim kente. Ama bu kez biraz daha farklı Ankara gözümde. Evet yine yoruyo ama daha az, evet yine pahalı ama daha az, evet yine büyük ama daha küçük. Demek öğrenci gözüyle daha korkunç, daha berbat, daha canavar gibi geliyodu bu şehir bana. Ankara'dan bahsederken önüne olumlu olmayan bir sıfat, bir önek koymadan Ankara'dan bahsettiğimi hatırlamıyorum. Ama artık o sıfatlar yumuşadı gibi. Hemen şımarma Ankara. Seni hala sevmiyorum. Hala gönlümden geçen bir numaralı 'yaşanılası şehir olmadığın gibi henüz o listede bile yoksun sen. Ama sanki işim gücüm buralarda mı olacak gibi. Neyse. Ben şu stajı bir halledeyim de. Sonrası gelir nasılsa.

Evet stajdayım. Stajdan çıkıp kumaş, yün, pul ve boncuk satın alan bir stajyerim. Mühendisle öğrencilik arasında tıkılıyım hala. Hatta bu çembere bir de evkızı sıfatını da ekleyebiliriz. Ekledik. Ama çok az kaldı. Diplomaya. Okulu özlemeye. Öğrenciliği özlemeye. Adana için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim ama (:

Şimdi biraz çalışma zamanı. Verilmiş bir sürü pdf çevirim var. Biraz kategori olşuturmam gerekecek. Çünkü imalatlarım ortaya çıkmaya başladı artık. Demiştim ya. Artık boş durmak yok (:


'Ve işte yine ben ve ben yine geldim'

Sevgiler benden blogcu. Kaçak dönmüş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder